Elin kâşânesinden kûşe-i vîrânemiz yeğdir
Cihânın ni'metinden kendi âb u dânemiz yeğdir
Kocaeli Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
----------------------------------------------------
SANIRSIN
Nasihat edeyim kardeşim sana
Her yüze güleni insan sanırsın
Dili uzun yılanın, boyu da kısa
Saçtığı zehiri dermân sanırsın
Boş teneke dıştan dolu görünür
Sağ gösterir birden solu görünür
Perdesi yırtılmış çulu görünür
Gönül âlemine sultân sanırsın
Sahtedir sözleri sakın aldanma
Bakışı şeytanî, sîmâya kanma
Et ateş görmemiş servise çıkma
Rengi külhânîdir biryân sanırsın
Bakar yerlere yakar yürekleri
Kağıttan yapılmış hep direkleri
Tamına kapanan o inekleri
Adam yerine koyup yârân sanırsın
Cepheye çıkınca dava eridir
Gariban görünce erkek kesilir
Zalime gelince ürkek kedidir
Mazlumu koruyan kalkan sanırsın
Kimisi ser-hoştur sorsan sofudur
İyilik edeni sırtından vurur
Kibir deryasında çıplak oturur
Fillerin avcunda sazan sanırsın
Ne yemeği yenir çayı içilir
Birlikte bir tane dere geçilir
Mevsimi gelince hasat biçilir
Harman meydanında saman sanırsın
Besleyip koynunda adam edip de
Esâmesi yokken âlim deyip de
Kendini saymayıp ona verip de
Ot bitmez tarlayı bostan sanırsın
Dünya sıratında yalnız kalınca
Dost görünenlere sırrın açınca
Şöyle bir uzaktan derin bakınca
Dışı kalaylanmış kazan sanırsın
Sözüm ibret olsun gerçek dostlara
Çok şey var fakat yazık mısralara
Ene.. ene… diyen bu dalkavuklara
Ne desem ne söylesem yalan sanırsın….
(2011)
----------------------------------------------------
--------------------------------------------------------
NA'T
Bâd-ı sabâ kim giderse yâre selâm eylesin
Bâğ-ı çemende gül-i ra’nâya du’âm eylesin
Mühr-i yâkûtun kilîdin saklamasın bendeden
Âr değil beklemesin üç beş kelâm eylesin
Uzanır Sidreye dek Tûbâ boyu ol dilberin
Çoştu deryâ-yı dilim dolaşsın endâm eylesin
Şem’-i nûru kıldı perîşân beni pervâne-veş
Nâr-ı aşk içinde yanan kula merâm eylesin
Her ne zamân anmayıp da unutursam nâmını
Ol Hudâ ki başka yâri bana harâm eylesin
(2011)
--------------------------------------------------------
Bu cihân ma’nâsın anla nazar et ne hâl olur
Gözünü aç kalbinin gayrısı kîl ü kâl olur
Kıvrılırken gecenin sessizliği gökyüzünde
Bir hakikat görünür dile âlem hayâl olur
Açılır perdeleri zulmün ma’nâ ikliminde
İhtiyar kalmaz o dem akılda lisân lâl olur
Aşk meyi ile bakışın mest iden âşıklara
Var sanılan kevn ü mekân çekilir zevâl olur
Bulmak ister ise kişi hakîkât bâbını
Dâmına nefsi dolanır ol hîle vü âl olur
Âdemoğlu sözü söyler kimisin mesrûr eder
Kimisi aklın yitirir kimisi kemâl olur
(2011)
--------------------------------------------------------
Dost elinden hastaya bir katre dermân gerek
Açıp hakîkat bâbın girmeye iz’ân gerek
Cihândan geçip ermek içün aşk ahvâline
Ellerinden tutacak bir ulu sultân gerek
Aşk bir sırdır ma’nâsı kenzen lafzında gizli
Yoldaş bilip levlâki girmeye ummân gerek
Aşktan şikâyet olmaz bilen kutlu kişidir
Ma’şûğa cân vermeye bir kutlu fermân gerek
Bir kuru lâf ile aşk da'vâsı beyhûdedir
Gerçek âşık odur ki cânâna kurbân gerek
(2011)
--------------------------------------------------------
Çeşm-i pürhûnundan akan yaşa cânımdır fedâ
Dürr-i sadeften gelen gevhere kanımdır bahâ
Tîr-i müjgânın gönül bâğını eyler târumâr
Ne acebdir kurulur yine bir işret pür-safâ
Murg-ı dil içün sa’âdet dâm-ı zülfün içredür
Bî-vücûd olan kişiye yeter bu lutf u atâ
Bir zamân lebin saçar şîr bir zamân şekker eyâ
Kamusu anların uşşâkına geçer hoş belâ
Bûy-ı ruhun hevesiyle başa gelen az mıdır
Ömr-i fakîr bin şükür ki reh-i aşkında hebâ
(2011)
--------------------------------------------------------
Gün gidince yanar aşk çerâğı dilde âh u zâr
Tutulur dili semânın olur âşık bî-karâr
Elde kalem gözde yaş sessizce bir çığlık kopar
Duyulur hicrânı kalbin gülden ayrılınca hâr
Sanma tahammül kolaydır âşığa sor nicedir
Ne bilir rakîb çileyi aşka mı düşmüş o hâr
Gözünü garîp ayırmaz kûy-ı yârden çâresiz
Ayrı geçen her zamân âşığa yazılır zarâr
Beklemek hoştur yolunu bî-ümîd yaşanmaz
Gün gelir teşrîf eder hânesine o dîldâr
(2011)
--------------------------------------------------------
Na't
Kûyına varmak ne hoş söyledi bütün yârân
Dört taraf gül kokusu bülbüllerin hep nâlân
Eşiğin öpmek içün meydân-ı aşk içinde
Her birin geçmek gerek hem pehlevân hem merdân
Hasta gönlüm seni anar gece gündüz iç çeker
Başka yerde aramam derdime sensin dermân
Leblerinden duymadan bir yahşı latîf sözünü
Bağrıma âteş düşer çeşmim olur mu handân
Gel de gelsin bu kuluna öl de ölsün yoluna
Senden özge var mıdır sevilecek bir cânân
(2011)
--------------------------------------------------------
İletişim: Kocaeli Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, İzmit-Kocaeli, iletisim@muhammetkuzubas.com , muhammet.kuzubas@kocaeli.edu.tr
© Copyright 2023. All rights reserved